Şişecam
patronları 2020’de sektörde dünya üçüncüsü olma planlarıyla tüm “maliyet
unsurları”ndan kurtulmaya ya da onları azaltmaya çalışıyor. İşte gerek zam ve iyileştirmeler
gerekse kazanılmış diğer haklara yapılan ve cevabını Şişecam işçilerin grev ve direnişleriyle
alan diğer saldırıların arkasında bu pazar kavgası var.
2
yıl evvel Topkapı’daki direnişte büyük bir mücadele veren, çatıya çıkarak polis
işgalini boşa çıkaran ŞİŞECAM işçileri 20 Haziran 2014 itibariyle bir kez daha
GREV dedi!
24.
dönem Grup TİS sürecinin 17. oturumunda da anlaşma sağlanamayınca Şişecam
işçileri 20 Haziran itibariyle greve çıktı. Türkiye çapında Yenişehir,
Lüleburgaz, Eskişehir, Mersin gibi birçok yerde 5.800 işçi grev dedi.
Basındaki
bilgilerde meselenin yalnızca ücret ve iyileştirmelerle ilgili olduğu izlenimi
alınabilir. Dahası bunda bir haklılık payı da var. Doğal olarak önce zamlar
gündeme geliyor. Ama kamuoyuna yansıyan, ya da Şişecam’da yetkili ve TİS’e
katılan Kristal-İş’in internetteki sayfasında bile meselenin yalnızca maaş ve iyileştirme
kısmı görüldüğü ya da gösterilmek istenildiği gün gibi aşikâr.
Ancak
Şişecam işçisi yoldaşlarımız meselenin bununla sınırlı olmadığını anlatıyor:
İşçilerin
ücret zammı ve iyileştirmelerden daha da öte, üzerinde titredikleri, bir nevi
kırmızı çizgileri diyebileceğimiz iki madde söz konusu: 32. ve 53. maddeler.
Patron bu iki madde üzerinden işçilerin kazanılmış haklarına muazzam bir
saldırı gerçekleştirmeye çalışıyor uzun zamandır.
32.
madde, işçilerin 2 ayda bir aldıkları ikramiyelerle ilgili. Mevcut durumda,
işçiler istirahat halindeyken ya da raporlu oldukları dönemlerde de bu
ikramiyeleri alabiliyor. Patron da bu tür durumlarda ikramiye verilmemesi
yönünde saldırı gerçekleştirmeye çalışıyor. Kaldı ki sendika bürokrasisinin de
pasifist/uzlaşmacı tutumu nedeniyle patron bu maddeyi ortadan kaldırmak yerine
1 protokolle “gedik” açmaya çalışıyor: Yalnızca “heyet raporu” ya da “meslek
hastalığı” gibi şeyler olduğunda ikramiye verilmesini sağlamaya çalışıyor.
53.
madde ise yatay geçişlerle ilgili. İşçilerin kapanan bir fabrikadan başka bir
fabrikaya geçiş yapmaları durumunda var olan tüm haklarının korunmasıyla ilgili
bir hak söz konusu olan. Yaklaşık 2 yıl önce, 27 Aralık 2012’de başlayan
ve 14 gün sonra saldırıların ciddi bir bölümün püskürterek sona eren Topkapı
Şişecam Direnişi tam da bu nedenlerle başlamış mıydı?
Şimdi
bu konuda en yakın zamanlı olarak, yılsonunda, var olan iki fırınından biri
kapatılacak olan Gebze’deki Cam Elyaf fabrikası var. Eğer patron 53. maddedeki
saldırısında başarılı olursa, Gebze’deki işçiler gönderilecekleri yeni Şişecam
fabrikalarında hem maaşlarda hem de sosyal haklarda “işe yeni başlayan ” bir
işçi muamelesi görecek. Dolayısıyla işçilerin 10-15 yıllık tüm hakları kül olup
uçacak.
Yeter
ki Şişecam (Şişecam patronları) dünyada 3. Olsun, “ülkemizin katma değerini,
prestijini yükseltsin”, değil mi! Asla!
Grev
alanlarından gelen ilk bilgiler coşkunun yüksek seviyede olduğu, işçi
ailelerinin de sonuna kadar mücadelenin içinde oldukları, destek verdikleri
yönünde.
Bizler
de nasıl iki yıl önce onlarla beraber direnip mücadele ettiysek,
günlerce mücadeleci işçilerle birlikte sabahlayıp işçi sınıfının alternatif yılbaşı etkinliğini gerçekleştirmişsek, şimdi yine grevin
kazanılması için elimizden geleni yapacağız.
Şişecam
işçisi yalnız değildir!
Direnen
işçiler yenilmezler!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder